Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Tercümesi  Kolektif
search
  • Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Tercümesi  Kolektif

Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Tercümesi Kolektif

€27.37
No tax
Bismillâhirrahmânirrahîm… Cenâb-ı Hakk’a hamd ve Resûlüne salât ü selâmdan sonra; Kur’ân-ı Kerîm’in Türkçe’ye tercümesine dair çalışmalar miladî 900’lü 1000’li yıllarda başlamaktadır. Osmanlı’da da henüz kuruluş döneminden itibaren tercüme faaliyetlerinin olduğu bilinmektedir. Ne var ki, Cumhuriyet dönemiyle birlikte Kur’an’ın tercümesi yerine meali yani ayette kastedilen manânın Türkçe’ye aktarımı -özellikle 1930'lardan günümüze kadar- daha çok rağbet görmüş, tercümeye fazla iltifat edilmemiştir. Bunun sebebi ise 1950’li yıllara kadar süren, 1960’larda ve son dönemde 28 Şubat sürecinde çok sönük ve çok kısa süreli de olsa tekrar kamuoyu gündemine getirilen birtakım olumsuz konjonktürel şartlar, daha doğrusu “ibadetin Türkçeleştirilmes
Quantity

  Payment

You can make your payment securely

 

Bismillâhirrahmânirrahîm… Cenâb-ı Hakk’a hamd ve Resûlüne salât ü selâmdan sonra; Kur’ân-ı Kerîm’in Türkçe’ye tercümesine dair çalışmalar miladî 900’lü 1000’li yıllarda başlamaktadır. Osmanlı’da da henüz kuruluş döneminden itibaren tercüme faaliyetlerinin olduğu bilinmektedir. Ne var ki, Cumhuriyet dönemiyle birlikte Kur’an’ın tercümesi yerine meali yani ayette kastedilen manânın Türkçe’ye aktarımı -özellikle 1930'lardan günümüze kadar- daha çok rağbet görmüş, tercümeye fazla iltifat edilmemiştir. Bunun sebebi ise 1950’li yıllara kadar süren, 1960’larda ve son dönemde 28 Şubat sürecinde çok sönük ve çok kısa süreli de olsa tekrar kamuoyu gündemine getirilen birtakım olumsuz konjonktürel şartlar, daha doğrusu “ibadetin Türkçeleştirilmesi” meselesi, ibadetlerde Arapça asıl metin yerine Türkçe tercümenin kullanılması endişesidir. Bilindiği üzere, Cumhuriyet’in ilk yıllarında Kur’ân’ın tercümesi işi resmî bir görev olarak Mehmet Akif Ersoy’a tevdî edilmiştir. Akif, tercümesine devam ederken, ibadetin Türkçeleştirilmesi meselesi ortaya çıkmış ve bu mesele Akif’i son derece rahatsız etmiştir. İbadetlerde ve özellikle namazda, sûrelerin-âyetlerin Arapça asıllarının yerine kendi yapacağı tercümenin okunmasından endişe eden millî şair tercümesini devlete vermekten imtinâ etmiş ve kuvvetle muhtemel sonraki hayatının büyük kısmını, vatan hasreti pahasına da olsa, sırf kendi tercümesinin ibadette kullanılacağı endişesiyle yurt dışında geçirmiştir. İşte o yıllarda ve daha sonraki yıllarda, Akif’in taşıdığı bu endişeyi, Kur’ân’ın Türkçe’ye çevirisi ile ilgilenen herkes taşımış ve bu zevât çevirilerinin ibadette kullanılmasına fırsat vermemek için “Kur’ân’ın tercümesi” yani Arapça’daki anlamının doğrudan Türkçe’ye aktarılması yerine, “küçük çaplı tefsir” diyebileceğimiz bir üslupla, başka bir ifadeyle, ayetin ne söylediğini değil de birtakım parantez içi veya paranteze almaya ihtiyaç duymadan doğrudan ilave kelimelerle ve ayet
9786059559317

Data sheet

Yazar
Kolektif